| Yazdır |

سَبْعَةُ أَشْيَاء مُشْتَرَكَة بَيْنَ آباءِ الْأَطْفَالِ النَّاجِحِينَ !

Başarılı çocukların ebeveynleri / anne babaları  arasındaki 7 ortak şey!

 

 

كُلُّ مَنْ لَدَيه أَطْفالٌ يُرِيدُ لَهُمْ أَن يَبْقَوْا بَعيدِين عَن الْمَتَاعِبِ ،

Çocukları olan herkes / her bir kimse onların sorunlardan uzak kalmasını

 

أَن يَتَفَوَّقُوا فِي الْمَدَارِسِ و أَن يُحَقِّقُوا إِنْجازَاتٍ كَبِيرَة فِي الْمَجَالِ الْمِهْنِيِّ،

 

Okullarda başarılı olmasını, profesyonel alanda büyük başarılar gerçekleştirmelerini

 

 

بِبساطَةٍ أَن يَكُونُوا مِنَ الْأفْضَلِ .

kısacası / basit şekliyle en iyilerden olmasını ister.(en üstteki 1. cümleye bağlıdır)

 

لَيْسَ هُنَاك توليفَة جَاهِزَة لِتَرْبِيَةِ جِيلِ نَاجِحٍ مِنَ الْأَطْفَالِ ،

Çocuklardan başarılı bir nesli eğitmek için harmanlanmış hazır  bir şey yok,

 

لَكِن عُلَمَاء النَّفْسِ وعُلَمَاء الْاِجْتِمَاع و مُخْتَلِف الْبَاحِثِينَ حَوْلَ الْعَالَمِ يُشِيرُونَ بِأَنَّ هُنَاكَ مَجْمُوعَة مِنَ الْعَوَامِلِ الْمُبَكِّرَةِ الَّتِي تَهيءُ لِلنّجاحِ و لِمُسْتَقْبَلِ أَفْضل .

Fakat psikologlar, sosyal bilimciler ve dünya çapında var olan /bulunan değişik araştırmacılar daha iyi bir gelecek ve başarıya yatkınlık için öncelikli / erken unsurlardan bir grup olduğuna işaret etmektedirler.

 

و هي:

Bunlar:

 

التَّوَقُّعَاتُ الْعَالِيَةُ

Yüksek Beklentiler

 

بِاِسْتِخْدامِ بَيَانَاتٍ مِنَ اِسْتِفْتاءِ أُجْرِي عَام 2001 عَلَى  6.600 طِفْلًا ،

2001 yılında 6.600 çocuk üzerinde yapılan anket bilgilerini kullanarak

 

وَجَدَ الْبَاحِثُ Neal Halfon و زُمَلائِهِ فِي جَامِعَةِ كالِيفُورْنِيا

California üniversitesindeki araştırmacı Neal Halfon ve çalışma arkadaşları,

 

أَنَّ لِتَوَقُّعَاتِ الْأهْلِ و آمالهُمْ تَأْثِير هَائِلٍ عَلَى تَحْصِيلِهِمْ

Ailelerin beklentilerinin ve umutlarının onların (çocukların) eğitimi üzerinde muazzam bir etki bıraktığını ortaya çıkarmışlardır /bulmuşlardır. (3 sıra üstteki cümleye bağlıdır)

 

فَالْأهْلُ الَّذِين رَأَوْا أَنَّ اِبْنَهُمْ سَيَدْخُلُ الْجَامِعَةَ فِي الْمُسْتَقْبَلِ

Çocuklarının gelecekte üniversiteye gireceğini gören /düşünen aileler,

 

بَدَٱ و كَأَنَّهُمْ يُقُودُونَهُ بِاِتِّجَاه ذَاكَ الْهَدَفِ بِغَض النَّظَرِ عَنْ دَخْلِهُمْ أَوْ الْأُصولِ الْمَادِّيَّةِ الَّتِي يَمْتَلِكُونَهَا .

Sanki  yönetiyorlarmış gibi  onu  bu hedefe yönlendirmek için sahip oldukları kazançları ve maddi varlıkları bakmaya / önemsememeye başladılar.

 

اِكْتِشَاف هَذِهِ النَّتِيجَةِ أَتَى عَبْرَ دِرَاسَةِ نَتَائِجِ الْاِمْتِحَانَاتِ مُوَحَّدَةٌ ،

Bu sonuç standart sınav sonuçlarının incelenmesiyle ortaya çıkmıştır,

 

حَيْثُ أَنَّ 96 % مِنَ الطُّلاَّبِ الَّذِين حَصَلُوا عَلَى أفْضَلِ النَّتَائِجِ كَانَ ذَوِيهِمْ يَتَوَقَّعُونَ دُخُولَهُمْ الْجَامِعَةِ

En iyi sonuçları alan öğrencilerin % 96’sının aileleri / yakınları onların üniversiteye girmelerini ummaktadırlar/beklemektedirler.

 

و هَذَا يَتَّفِقُ مَعَ اِكْتِشَافِ آخِرِ فِي عِلْمِ النَّفْسِ أيضاً : The Pygmalion effect ( تَأْثِيرُ بيغماليون )

Bu durum Psikoloji bilimindeki diğer keşif olan The Pygmalion effect (Beklenti etkisi) ile de uyuşmaktadır.

 

 

وَضْعُ اِقْتِصَادِي اِجْتِمَاعِي أُفْضِل

Daha iyi sosyo-ekonomik durum

 

مِنَ الْمُؤْسِفِ أَنَّ عَدَدًا كَبِيرًا مِنَ الْأَطْفَالِ حَوْلَ الْعَالَمِ يَشِبُّونَ فِي بِيئَةِ الْفَقْرِ ،

Ne yazık ki dünya genelinde pek çok çocuk yoksul bir çevrede büyümektedir.

 

بِالْاِسْتِنادِ إِلَى دِرَاسَةٍ قَامَ بِهَا الْبَاحِث Sean Reardon فِي جَامِعَة ستانفورد ،

Standartford üniversitesindeki araştırmacı Sean Reardon’ın yaptığı araştırmaya dayandırılarak ,

 

فَإِنَّ فَجْوَةَ الْإِنْجازِ بَيْنَ الْعَائِلَاتِ ذَاتَ الدَّخْلِ الْكَبِيرِ و مَثِيلَاتِهَا ذَاتُ الدَّخْلِ الْمُتَدَنِّي

Yüksek gelirli aileler ile  düşük gelirli meslektaşları arasındaki başarı aralığı,

 

هِي أكْبَر ب 40 % بَيْنَ الْأَطْفَالِ الَّذِين وَلِدُوا عَام 2001 مُقَارَنَة بِالَّذِين وَلِدُوا قَبْلَهُمْ ب 25 عَامًا .

2001 yılında doğan çocuklarla onlardan 25 yıl önce doğanlar arasında karşılaştırma yapıldığında % 40 ile en büyük olmuştur.

 

أَشَارَ إِلَى هَذَا الْمَوْضُوعِ الْمُؤَلِّف Dan Pink فِي كِتَابِهِ Drive ، فَكُلَّمَا اِزْدادَ دَخْلَ الْأهْلِ ، كُلَّمَا اِرْتَفَعتِ نَتَائِجَ اِمْتِحَانَاتِ الْأَبْنَاءِ

Yazar Dan PinkDrive” adlı kitabında bu konuya işaret etmiştir, ailenin geliri arttıkça / arttığında çocukların sınav sonuçları da yükselmiştir.

 

 

الْمُسْتَوِيَاتُ التَّعْلِيمِيَّةُ الْأعْلَى لِلاَهْلِ

Ailelerin yüksek eğitim düzeyleri

 

 

أَقُرْبُ الْأَشْخَاصِ إِلَى الْأَطْفَالِ هُمْ أهْلُهُمْ ،

Çocuklara en yakın olan kişiler aileleridir

 

فَلَا عَجَب أَنَّهُمْ فِي صُغْرِهِمْ يُرِيدُونَ أَنْ يَكُونُونَ مِثْلَهُمْ

Küçüklüklerinde onlar (ebeveynleri) gibi olmak istemelerine şaşırmamak gerek,

 

فَإِنْ كَانَ الْأهْلُ مِنْ ذَوِي التحْصِيل الْعِلْمِيّ وَالنّجاح فَالْأَرْجَحَ أَنَّ أَوْلاَدَهُمْ سَيَسْلُكُونَ نَفْسَ الطَّرِيقِ .

Eğer aileleri eğitimli ve başarılı kişilerden ise çocuklarının da aynı yolu izlemeleri muhtemeldir.

 

 

تَوْفِيرُ خِبْرَاتٍ أكَادِيمِيّةٍ مُبَكِّرَةٍ

Erken akademik tecrübenin sağlanması

 

عَامَ 2007 ، أُجْرِي تَحْلِيلٌ عَلَى 35 . 000 طِفْل لَمْ يَدْخُلُوا الْمَدْرَسَةَ بَعَدْ فِي ثَلاثِ دُوَلٍ ( كَنَدا ، إنكلترا ، الْوِلاَيَاتُ الْمُتَّحِدَةُ )،.

2007 yılında üç ülkede (Kanada, İngiltere, ABD) okula henüz girmeyen / başlamayan 35.000 çocuk üzerinde bir araştırma yapıldı.

 

 

وَالنَّتِيجَةُ كَانَتْ مَعْرِفَةٌ أَنَّ الْأَطْفَالَ الَّذِين طَوَّرُوا مَهارَاتِهِم فِي الرِّياضِيَّاتِ فِي عُمْرِ مُبَكِّر كَانَ لَدَيهِمْ أفْضَلِيَّة هَائِلَة عَلَى غَيْرِهِمْ

Sonuçta matematik yeteneklerini erken yaşta geliştiren çocukların diğerlerinden / diğerlerine göre  çok daha üstün olduğu ortaya çıktı / öğrenildi.

 

 

مُرَاعَاةُ الْمَشَاعِرِ أَثْناءَ التَّرْبِيَةِ

 Yetiştirme esnasında duyguların gözetilmesi

 

243 شَخْص أَجُرِيت عَلَيهِمْ دِرَاسَةٌ عَام 2014 ، كَانُوا مِنَ الَّذِين وُلِدُوا تَحْتَ خَطِّ الْفَقْرِ

Fakirlik sınırının altında doğan çocuklardan 243’üyle 2014 yılında bir araştırma yapıldı.

 

النَّتِيجَةُ كَانَتْ أَنَّ الْأَطْفَالَ الَّذِين تَمَّتْ مُرَاعَاةُ مَشَاعِرِهِمْ أَثْناءَ سنواتِهِمْ الثُّلاث الْأولَى

Sonuç olarak; ilk 3 yıl esnasında hisleri / duyguları gözetilmesi tamamlanan / gözetilen çocukların,

 

 

كَانُوا أفْضَل التَّحْصِيلِ الْعِلْمِيِّ أَثْناءَ الطُّفُولَةِ ، وَكَانَتْ علاقاتهم الْاِجْتِمَاعِيَّة وَإِنْجازَاتُهُمْ الْأكَادِيمِيّة أَفْضَل بِبُلُوغِهِمْ الثَّلاثِينَاتِ .

Çocuklukları sırasında / esnasında en iyi eğitimi aldıkları ve 30’lu yaşlara kadar çok iyi sosyal ilişkiler ve akademik başarıları olduğu ortaya çıktı.

 

 

تَجَنُّبُ إِمْضاءِ الْوَقْتِ بِشَكْلٍ سَلْبِيٍّ

Vaktin kötü bir şekilde geçmesinden uzak durma

 

 

حَسْبَ الْأبْحَاثِ الْجَدِيدَةِ الَّتِي أَجْرِيَتْ عَلَى الْأُمَّهَاتِ وَالْأَطْفَال ، لَيْسَ الْمُهِمُّ كَمِّيَّةُ الْوَقْتِ الَّذِي تَمْضِيهِ الْأُمَّ مَعَ طِفْلِهَا بِقَدْرِ أهَمِّيَّةً نَوْعِيَّةٍ هَذَا الْوَقْت الَّتِي لَهَا تَأْثِيرُهَا عَلَى صِحَّةِ الطِّفْلِ وَإِنْجازه

.Çocuklar ve anneler üzerinde yapılan yeni araştırmalara göre annenin çocukla geçirdiği vaktin miktarının, çocuğun sağlık ve başarısı için ilgilendiği vakit kadar değerli / önemli olmadığı ortaya çıktı.

  

وَفِي الْوَاقِعِ ، إِمْضاءُ الْكَثِيرِ مِنَ الْوَقْتِ مَعَ الطِّفْلِ وَاِتِّبَاع طَرِيقَةالتَّرْبِيَة الْمُكَثَّفَةقَدْ لَا يَأْتِي بِنَتَائِجٍ إِيجَابِيَّةٍ وَمِنْ الْمُمْكِنِ حَتَّى أَنْ يَكُونُ سلبياً .

Gerçekte, çocukla çok zaman geçirmek ve yoğun terbiye yolunu takip etmek olumlu sonuçlar getirmeyebilir hatta kötü bile olması mümkündür.

 

 

تَعْلِيمُ الْعَقْلِيَّةِ المُتَنَمِّيةِ

Zihinsel gelişim eğitimi

 

عَلَى مَرِّ الْعُقُودِ ، كَانَتْ هُنَاك نَظَرَتَان فِي هَذَا الشَّأْنِ لَدَى الْبالِغِينَ وَالْأَطْفَالِ

Onlarca yıldır çocuklar ve büyüklerde bu konuda iki varsayım / görüş mevcuttu

 

الْعَقْلِيَّةُ الثَّابِتَةُ : تُزْعَمُ أَنَّ شَخْصِيَّتَنَا ، ذَكائِنَا وَقُدْرَتَنَا عَلَى الْإِبْدَاعِ هِي مُعْطِيَاتٌ لَا يُمْكِنُ تَغْيِيرُهَا ، وَالنّجاحُ هُوَ نِتَاجُ الذَّكاءِ الْمَوْرُوثِ .

Sabit Akıl: (Bu görüşte) kişiliğimizin, aklımız ve yaratıcılık gücümüzün değiştirilmesi mümkün olmayan veriler olduğu desteklenir, başarı da kalıtımsal zekanın sonucudur.

 

الْعَقْلِيَّةُ الْمُتَنَمِّيَةُ : هِي الْعَقْلِيَّةُ الَّتِي تَزْدَهِرُ بِمُوَاجَهَةِ التَّحَدِّيَاتِ وَتَرى أَنَّ الْفَشَلَ لَيْسَ دَليلَا عَلَى قِلَّةِ الذَّكاءِ بَلْ فُرْصَةً لِلتَّعَلُّمِ وَتَطْوِيرِ الْمَهَارَاتِ الْمَوْجُودَةِ مُسْبَقاً .

Gelişen akıl: Bu, zorluklar karşısında gelişen akıldır ve başarısızlığın az zekanın delili / göstergesi olmadığını, aksine önceki mevcut yetenekleri geliştirmek ve eğitim / öğrenme için bir fırsat olarak öngörür.