الْقَمَرُ: طَاقَةُ الْمُسْتَقْبَل

Ay: Yarının enerjisi

 

يَحْتَوِي سَطْحُ الْقَمَرِ عَلَى كَمِّيَّاتٍ هَائِلَةٍ مِنَ الْهِيلْيُوم 3 قَابِلَةٍ لِلاسْتِخْرَاجِ بِسُهُولَةٍ وَيُمْكِنُهَا انْتَاجُ كَمِّيَّاتٍ كَبِيرَةٍ مِنَ الطَّاقَةِ

Ay yüzeyi kolaylıkla çıkarılabilen büyük / devasa miktarda Helyum 3 gazı içermektedir / kapsamaktadır ayrıca  ondan büyük miktarda  enerji üretilmesi de mümkündür

 

 

أَظْهَرَتِ الْأَبْحَاثُ الَّتِي أُجْرِيَتْ عَلَى الصُّخُورِ وَالتُّرْبَةِ الَّتِي جَلَبَهَا رُوَّادُ رِحْلَاتِ أَبُولُّو الشَّهِيرَةِ الَّتِي تَمَّتْ بَيْنَ عَامَيْ 1969 وَ1972، احْتِوَاءَهَا عَلَى غَازِ الْهِيلْيُوم 3

1972 - 1969 yılları arasında tamamlanan ve meşhur Apollo astronotlarının aydan getirdiği toprak ve kayalar üzerinde yapılan araştırmalar Helyum 3 gazının bulunduğu ortaya çıktı

 

 

وَقَدْ قَدَّرَ الْخُبَرَاءُ فِي مَرْكَزِ جُونْسُونَ لِأَبْحَاثِ الْفَضَاءِ فِي هيُوستن احْتِوَاءَ الْقَمَرِ عَلَى مِلْيُونِ طُنٍّ مِنْ هَذَا الْغَازِ

Huston'daki Jonhson Uzay Araştırmaları Merkezi uzmanları bu gazdan ay'ın  bir milyon ton ihtiva ettiğini / bulunduğunu öngörüyorlar / değerlendiriyorlar 

 

 

وَ هُوَ مَا يُمْكِنُ أَنْ يُنْتِجَ طَاقَةً تَكْفِي الْوِلَايَاتِ الْمُتَّحِدَةَ الْأَمِيرِكِيَّةَ أَلْفَ عَامٍ

Bu ise Amerika Birleşik Devletlerine yetecek / yeterli olacak / kafi gelecek 1000 yıllık bir enerji üretme imkanı veriyor

 

 

وَيُقَدِّرُ الْبَاحِثُونَ أَنَّ غَازَ الْهِيلْيُوم "3" مَوْجُودٌ عَلَى أَعْمَاقٍ قَرِيبَةٍ فِي تُرْبَةِ الْقَمَرِ، وَهَذَا سَوْفَ يُسَهِّلُ عَمَلِيَّةَ اسْتِخْرَاجِهِ

Araştırmacılar Helyum 3 gazının ay toprağına yakın derinliklerde bulunduğunu ve bunun (bu durumun)  çıkarılma işlemini kolaylaştıracağını değerlendiriyorlar

 

 

 

Kelimeler Arapça - Türkçe - İngilizce

صَخْر : kaya -  rock
تُرْبَة : toprak - soil
رَائِد astronot, öncü - pioneer
يَحْتَوِي : kapsamak, ihtiva etmek, bulundurmak - contain
قَدَّرَ  : öngörmek, tahmin etmek - estimate
فَضَاء : uzay , boşluk - space
يَكْفِي : yeterli, yeterli olmak - enough
عُمْق  : derinlik - depth
يُسَهِّلُ : kolay olmak, kolaylaştırmak - facilitate
اسْتِخْرَاج : çıkarmak - extraction 

 

 

 

.